Page 52 - G

Basic HTML Version

TARİHÇE
T
icaretin gelişmesi için güm-
rük indirimlerinin ve miktar
kısıtlamalarının kaldırılması-
nın yanı sıra başka bazı tedbirlerin
de gerektiğini değerlendiren DTÖ
üye ülkeleri, 1996 Singapur bakan-
lar konseyi toplantısında, Tica-
ret komitesine ihracat ve ithalat
işlemlerinin basitleştirilmesi husu-
sunu inceleme görevi vermiştir. Bu
konuda yapılan uzun görüşmeler
sonucunda nihayet 2004 yılında
“Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaş-
ması” ( TKA ) müzakerelerine baş-
lanabilmiştir. Bilindiği gibi ulusla-
rarası ticaret karmaşık bir konudur
ve hem dış politika hem de ülkenin
ekonomik durumu ve istihdam gibi
nedenlerle iç politika ile doğrudan
ilgilidir. Son dönemlerdeki teknik
ve teknolojik yenilikler, artan ula-
şım olanakları sonucu ortaya çıkan
rekabet ortamı bu alandaki müza-
kere zorluklarını daha da arttır-
maktadır. Bu çerçevede, sadece üye
ülkelerin değil, gelişmişlik düzey-
lerine göre ülke gruplarının çıkar-
ları da çatışmaktadır. Bunun neti-
cesi olarak müzakereler öncesi
danışmalar, üye ülkelerin ve ülke
gruplarının çıkarlarını bağdaştıran
formüllerin bulunması ve bizatihi
müzakereler uzun süre almaktadır.
Nitekim TKA anlaşması da ancak
2013 yılında tamamlanmış ve ara-
lık 2013’teki Bali Bakanlar konse-
yinde kabul edilerek üye ülkelerin
onayına açılmıştır. TKA, 1995 DTÖ
anlaşmalarından sonra yapılan ilk
genel uluslararası anlaşmadır.
TKA, esas itibariyle, GATT 1994
anlaşmasının, transit serbestisi,
ithalat ve ihracat formalitelerinin,
üye ülkelerin uyguladıkları ticari
yönetmelik ve kuralların yayınlan-
ması ve uygulanması ile ilgili, V, VIII
ve X’uncu maddelerinin netleştiril-
mesi ve iyileştirilerek gelişen koşul-
lara uydurulması hedefini gütmek-
tedir. Aynı şekilde, ulusal düzeyde,
gümrük idareleri ve diğer ilgili
kurumlar ve uluslar arası alanda,
bunlarla Dünya Ticaret Örgütü,
Dünya Gümrük Örgütü, OECD gibi
uluslar arası kurumlar arasında
daha sıkı işbirliği yapılması ve bu
çerçevede maddi olanakları ve tek-
nik kapasiteleri az olan gelişme
yolundaki ülkelere ve özellikle en
az gelişmiş ülkelere teknik yardım
yapılması konuları da dikkate alın-
maktadır. Sözkonusu ülkelerin ola-
naklarını aşan yatırımlar yapmaya
mecbur kalmamaları için de gerekli
özen gösterilmelidir.
Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaş-
masının işletilmesine ilişkin uygu-
lamalar sırasında, Dünya Ticaret
Örgütü’nün “En çok kayrılan Ülke”,
“Şeffaflık”, Adil İşlem” ve gelişme
yolundaki ülkelerin ihracat ve tica-
retlerinin arttırılarak kalkınma-
larına katkı sağlanmasına ilişkin
temel ilkeleri göz önünde tutula-
caktır.
TKA’NIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞİ
TKA
, DTÖ üyesi 163 ülkenin
üçte ikisinin ( 105 ülke)
iç hukukuna göre onaylama işlem-
lerinin sonuçlandırmasından sonra
yürürlüğe girecektir. Son dönemde
onay işlemleri bir miktar artmışsa
da kasım 2015 itibariyle onayla-
yan ülke sayısı ancak 53’e ulaş-
mıştır. Bu durumda Anlaşma’nın
yürürlüğe girişi Bu ülkelerin 28’i
AB üyesidir. AB’nin yanı sıra ABD,
Japonya, İsviçre gibi gelişmiş ülke-
lerle, Çin Halk Cumhuriyeti, Hong
Kong, Malezya, Güney Kore gibi
ülkeleri, ve Botsuana, Togo, Niger,
Balize, Mauricius, Tayland gibi
bazı gelişme yolundaki ülkeler de
TKA’nı onaylamışlardır. Son G.20
toplantısına katılan DTÖ genel
müdürü önümüzdeki aralık ayında
yapılacak 10 uncu DTÖ bakanlar
Konseyi toplantısında ele alına-
cak tarım ve kalkınma konularının
yanı sıra TKA’nın onay işlemlerinin
tamamlanmasının önemi üzerinde
ısrarla durulmuştur. Antalya’daki
B.20 toplantılarında da bu konu-
nun önemi vurgulanmıştır.
Bilindiği gibi, DTÖ anlaşmaları üye
ülkeler tarafından aynen uygulan-
maktadır. Üye ülkeler arasında tek-
nik ve mali kapasite farklılıkları
dikkate alınarak, gelişmiş ülkele-
rin Anlaşma yükümlülüklerini 2,5
yılda, düşük gelir gruplarına dahil
ülkelerin ise 5,5 yılda yerine getir-
meleri öngörülmüştür. Ayrıca, özel
ve farklı işlemlerden yararlanan
az gelişmiş ülkelerin, Anlaşma’nın
çeşitli hükümlerini hangi tarihlerde
uygulayacakları ve hangi hüküm-
leri uygulamak için teknik yardım
yardım
almak
istediklerini bil-
dirmeleri hususu
kabul edilmiştir.
Sözkonusu tek-
nik yardımların,
Dünya
Ticaret
Örgütü,
Dünya
Gümrük Örgütü,
OECD, UNCTAD
vs. gibi uluslara-
rası kuruluşlarla
bazı üye ülkeler
tarafından yapılması, DTÖ çerçe-
vesinde bir teknik yardım komitesi
kurulması öngörülmüştür.
ülkelerin döviz kazançlarının, itha-
latlarının da artmasına yol açacak
ve bu durumun sanayileşmiş ülke-
lerin de yararına olacağı kuşkusuz-
dur.
Özetle ifade etmek gerekirse, Tica-
retin Kolaylaştırılması Anlaşması-
nın ortaya çıkmasında, son yıllarda
GATT ve DTÖ çerçevesinde, bölge-
sel veya ikili gümrük birliği ve ser-
best ticaret anlaşmaları ve az geliş-
miş ülkelere tanınan avantajlar
sonucu yapılmış olan gümrük ver-
gisi indirimlerine ve miktar kısıt-
lamalarının kaldırılmasına rağmen
ticaret serbestisinin hedeflen-
diği gibi gerçekleşememesi başlıca
etken olmuştur. Gerçekten, sınır-
larda karşılaşılan formalite sorun-
ları ve diğer güçlükler nedeniyle
üye ülkeler uluslararası düzeyde
oluşan söz konusu hukuki serbesti
ortamından yeterince yararlana-
mamışlardır.
GÜMRÜK MÜŞAVİRİ |
46
50