Page 41 - G

Basic HTML Version

misinin geliştirilmesi ve mevcut
istihdamın arttırılması amacıyla hiz-
metlerin devamlılığı açısından bir
iç pazar yaratmak, Birlik çapındaki
bürokratik engelleri azaltmak, mev-
cut beşeri sermayeyi geliştirmek, yıl-
lık%3 oranında büyüme ve %70 ora-
nında istihdam seviyesi yakalamak
gibi birçok hedef belirlemiştir. Fakat
yıllar geçtikçe Strateji’nin, gerçeklik-
ten uzak ve karmaşık yüzlerce hedef
belirlemesinin yanı sıra, söz konusu
politika hedeflerinin hayata geçi-
rilmesinde AB Kurumları arasında
net bir görev paylaşımı yapamaması
nedeniyle 10 yıllık süreç dahilinde
anılan hedeflere ulaşmakta yetersiz
kaldığı görülmüştür.
Birçok yazarın da belirttiği üzere Liz-
bon Stratejisi, yeni dönemde Birli-
ğin ekonomik ve sosyal politikalarını
farklı bir anlayışla ele alması bağla-
mında niceliksel açıdan bazı başa-
rılara imza atsa da niteliksel açıdan
genel anlamda başarısız olmuştur.
Örnek vermek gerekirse, AB yurt-
taşlarının Lizbon Stratejisi çerçe-
vesinde temel beklentilerinden biri
Strateji’nin daha çok iş yaratması-
nın yanında, daha nitelikli iş imkân-
ları yaratması da olmuş, fakat Stra-
teji bu noktada yetersiz kalmıştır. Bu
nedenle, Lizbon Stratejisi’nin öngör-
düğü iddialı hedeflerin aksine, eko-
nomik büyüme beklentilerin altında
kalmış, istihdam oranları açısından
hedeflerin gerisinde kalınmış, Bir-
liğin üretkenlik ve ücret verilerinde
gelişme sağlanamamış ve en önem-
lisi yoksulluk Birliğin en önemli eko-
nomik ve sosyal sorunlarından biri
olmaya devam etmiştir. Kısacası,
2010 yılına gelindiğinde AB, Lizbon
Stratejisi’nin öngörülerinin aksine,
ne dünyanın en üretken ekonomisi
olabilmiş, ne de tüm sorunlarından
arınmış bir şekilde ekonomik bütün-
leşmesini son hadde taşıyan bir istih-
dam bloğu haline gelebilmiştir.
Avrupa 2020 Stratejisi’nin ortaya
çıkmasını sağlayan belki de en
önemli etken, 2008 küresel ekono-
mik krizidir. Tüm dünyayı olduğu
gibi Avrupa kıtasını da ekonomik
yönden olumsuz etkileyen 2008
krizi dolayısıyla, Komisyon Başkanı
Barroso’nun da Avrupa 2020 Stra-
tejisi’nin önsözünde belirttiği üzere,
AB son 10 yılda elde ettiği ekonomik
büyüme ve istihdam alanındaki tüm
kazanımları yitirme noktasına gel-
miştir. Rakamlarla ifade etmek gere-
kirse, AB genelinde Gayri Safi Yurt
İçi Hâsıla (GSYH)’da %4 düzeyinde
düşüş kaydedilmiş, faal işgücünün
%10’unu oluşturan 23 milyon kişi
işsiz kalmış ve AB’nin sanayi üretimi
%20 civarında azalarak 1990’lardaki
seviyelere düşmüştür. Ayrıca, Birli-
ğin büyüme potansiyeli 20 yıllık biri-
kimin ortadan kalktığı bu süreçte
yarıya inmiş, Birlik geneli bütçe
açığı %7 seviyelerine kadar yüksel-
miş ve genel borç düzeyi GSYH’nin
%80’ine kadar ulaşmıştır. Anlaşıla-
cağı üzere 2008 krizi, sayılan neti-
celeri dolayısıyla Birliğin o zamana
kadar uyguladığı ekonomi politika-
larını sorgulanır kılmış, ayrıca söz
konusu politikaların hızla küresel-
leşen ekonomik düzende ne kadar
geçerli olabileceğini tartışmaya açık
hale getirmiştir. Son krizle birlikte
ulusal ekonomik göstergeleri bozu-
lan üye ülkelerin memnuniyetsiz-
liğine, alım gücü azalmış, işini kay-
betmiş ve borçlarını ödeyemeyen
konuma düşmüş AB ülkeleri vatan-
daşlarının sıkıntıları da eklenince,
Birlik çapında ekonomik anlamda
bir dönüşüm ve yenilenme sürecinin
ne kadar elzem olduğu gündeme gel-
miştir.
Herkesin mutabık olduğu bu nokta-
dan hareketle de, Avrupa 2020 Stra-
tejisi tüm bu olumsuzluklara AB’nin
bir cevabı olarak ortaya çıkmıştır. Bu
bağlamda söz konusu Strateji, orta
ve uzun vadede ekonomik krizden
çıkmayı ve kriz öncesinden daha da
güçlü bir ekonomik seviyeye ulaş-
mayı pratik anlamda temel hedef-
lerinden biri olarak belirlemiştir.
Başka bir ifadeyle, AB, Avrupa 2020
Stratejisi’yle son küresel krizi, yapı-
sal sorunlarının farkına varmak ve
bunların çözülmesi yoluyla gelecek-
teki krizlere daha dayanaklı ekono-
mik bir yapı oluşturmak yönünden
bir fırsat olarak değerlendirmiştir.
Son olarak, birleşme fikrinin ilk
ortaya atıldığı 1950’lerden beri Bir-
liği meşgul eden ekonomik düzlem-
deki yapısal sorunlar, Strateji’nin
doğuşundaki bir diğer itici güç ola-
rak karşımıza çıkmaktadır. Komis-
yon Başkanı Barroso’nun Avrupa
2020 Stratejisi’ni açıklarken ifade
ettiği şekilde, 2010 yılına gelindi-
ğinde Birliğin karşılaştığı üç temel
yapısal sorun bulunmaktadır:
• AB’nin ortalama büyüme hızı-
nın üretkenlikteki düşüş nedeniyle
yavaşlamış olması,
GÜMRÜK MÜŞAVİRİ |
46
39