Page 67 - G

Basic HTML Version

Komisyoncusu sınavını kazanarak B
karnemi aldım. 1964’de kadar iki defa
Gümrük Komisyoncusu sınavına gir-
dim ama kazanamadım. Bir daha da
sınava girmedim.
Futbol ve Gümrük İkisi de Yoğun
Tempolu İşler. Zor olmuyor muydu?
Olmaz mı… O dönemlerde Haydar-
paşa, Halkalı ve Salıpazarı’nda güm-
rük vardı. Haftada 5 maça çıkar-
dım, antrenmanlarım vardı ama
hiçbir zaman işimi aksatmadım. Bir
Cumartesi maçın oynanacağım gün
Haydarpaşa Gümrüğüne pil yapımı
için kullanılan 5 ton mal geldi. Malı
indirecek hamal bulamadık. Hemen
soyunup 5 ton malı indirdim. Simsi-
yah oldum. Yıkanıp maça çıktım ama
o is karası benden kolay kolay çık-
madı.
Futbola Sizin Döneminizde İlgi
Nasıldı?
Galatasaray Takımının taraftar sayısı
fazla değildi ama çok nezih bir taraf-
tarı vardı. İnsanlar maç seyretmeye
takım elbise ile gelirlerdi. Asla şim-
diki gibi ağır küfürler edilmezdi. En
kötü küfür “yuhhh” idi. Gazetele-
rin spor sayfaları çok az olduğu için
meşhur olmanız da kolay değildi.
Sizi ancak maçları takip eden futbol
seyirciyi tanırdı. Öte yandan alınan
ücretlerde bugünkü ücretlerin kar-
şısında telaffuz edilemeyecek kadar
düşüktü. Futboldan evinizi geçindir-
meniz neredeyse imkansızdı. Anla-
yacağınız o dönemlerde futbolculuk
kölelikti.
Futbolcu olarak sert oynardım. İki
defa ayağım kırıldı, iki defa sağ ve sol
kolum kırıldı. Bir maçta da tekmeden
dolayı dişlerim kırıldı. Kaburgalarım
çatladı. Saha da doktor bile yoktu.
İğneci vardı ve o da ancak yaranıza
tentürdiyot sürebilirdi. Hatta Tür-
kiye’de maçlarda oyuncu değişikliği
yapmak yasaktı. Sakatlanan maçtan
çıkar ve eksik takımla maça devam
edersiniz. Kulüpler parasız olduğu
için şehir dışı maçlarına otobüs, gemi
ve trenle giderdik. Transfer hakkımız
olmazdı. Aylarca maaş alamadığımız
olmuştur.
Peki Nasıl Geçiniyordunuz?
Gümrük Komisyonculuğundan aldı-
ğım para ile… Kayınpederim her
zaman Gümrük Müşavirliği mesle-
ğini iyice öğrenmemi tavsiye etmiş-
tir. Bana “Oğlum burası Hacı Bekir’in
dükkanı gibidir. Çalışırsan hayatın
boyunca ekmek yersin.” derdi. Nite-
kim de öyle oldu. Hayatımı Gümrük
Müşavirliği mesleğinden elde ettiğim
gelirle karşıladım.
Dokuz yıl Galatasaray da, iki yılda
Vefa da futbol oynadım. Bir yılı Gala-
tasaray da olmak üzere toplam dokuz
yılda Anadolu’nun çeşitli takımla-
rında antrenörlük yaptım. Bir çeşit
futbol misyoneriydim. Bu kadar yıl-
lık emeğime rağmen hayatımı güm-
rükten kazandıklarımla sürdürebil-
dim.
Kayınpederinizin Yanında Çalış-
mak Zor Olmuyor muydu?
Hayır. Her zaman bana babalık yaptı.
Allah ondan razı olsun. Sayesinde bir
işim oldu. Sadece bir kere birbirimiz
kırdık. Kayınpederim Karagümrük
Spor’un başkanı oldu. Hayatında ilk
kez benden bir şey istedi o da Gala-
tasaray Karagümrük maçında oyna-
mamamdı. Eğer Karagümrük kaybe-
derse küme düşecekti. Ben oynadım
ve 2 gol attım. Karagümrük de küme
düştü. Bu olaydan dolayı dargın kal-
dık. Altı ay kadar sekreterler ve yazış-
malar üzerinden konuştuk.
Kayınpederiniz
Hayatınızda
Önemli Bir Rol Oynamış
Evet… Halen kendisini saygı ve hür-
metle anıyorum. Mesleğimin incelik-
lerinin dışında ahlaki kurallarını da
öğretti. Çok ahlaklı, saygı değer bir
beyefendi idi. Kayınpederim “Hiç-
bir zaman iş istemek için başkasının
kapısını çalma.” diye bana nasihat
verirdi. Meslektaşlarının ekmeğine
engel olmaktan korkardı. Biz hep
müşterinin bize geleni ile çalıştık
asla bir başkasının müşterisine gidip
görüşme yapmadık. Hiç kimse Can-
demir bizim işlerimizi aldı diyemez.
81-82 Yaşındayım bu kuralın asla
dışına çıkmadım.
İkinci Eşiniz Zerrin Hanımla Nasıl
Tanıştınız?
İlk eşimi ve çocuğumu maalesef kay-
bettim. Hayat acılarla, mutluluk-
larla dolu. Bakarsınız bir gün acı-
lar biter mutluluklar başlar. Zerrin’le
tenis kulübünde tanıştık. İkimiz de
ilk görüşte birbirimizden hoşlandık.
Zerrin de duldu ve bir oğlu vardı.
Oğlunun biraz büyümesini bekledik.
Altı yıllık bir beraberliğin ardından
ve oğlu Can’ın da onayıyla yıldırım
nikahı kıydık. Yirmi altı yıldır evliyiz.
Bana çok mutlu bir yuva ve harika
bir oğul verdi. Oğlu Can oğlum ve
canım oldu. Şimdi evli. Artık dünya-
lar güzeli bir de kızım var. Gelinimi-
zin de aramıza katılmasıyla büyük bir
aile olduk.
Peki Günümüz Futbolcularından En
Çok Kimi Beğeniyorsunuz?
Emre Belözoğlu ve Arda Turan.
İyi Bir Teknik Direktör Nasıl Olmalı?
Futbolun içinden gelmeli, futbol-
cusunu galibiyete odaklayabilecek
inancı olmalı, futbolcuyu yeteneği
doğrultusunda uygun yerde oynat-
malı, mütevazi bir kişiliği ve dürüst
olmalı, her zaman kendini eğitmeli.
BERKMAN’ın Görev Aldığı STK’lar
• Galatasaray Divan Kurulu Üyeliği
• Futbol Federasyonu Yön. Kur. ve
Eğitim Dairesi Üyeliği
• Türkiye Futbol Vakfı Başkanlığı
• Süreyya Ağaoğlu Çocuk Dostları
Vakfı Başkanlığı
• Profesyonel Futbolcular Der. Bşk. Yrd.
• İstanbul Antrenörler Derneği
Kurucusu ve Bşk.
GÜMRÜK MÜŞAVİRİ |
46
65